
Allianz Trade Otomotiv Sektörü Raporu: 2025 Yılı İçin Kötü İşaretler
Allianz Trade tarafından yayımlanan yeni Otomotiv Sektörü Raporu, küresel otomotiv pazarının 2025 yılı için olumlu bir görünüm sergilemediğini ortaya koyuyor. Raporda, Avrupa otomobil üreticilerinin elektrikli teknolojilere geçişte geride kaldıkları ve bu durumun, Avrupa otomobillerinin fiyatlarının yüksek olması ve inovasyon açısından rekabette geri kalmalarıyla birleştiğinde ciddi sorunlar yarattığı vurgulanıyor.
Otomotiv Sektöründe Büyüme ve Düşen Talep
Rapora göre, otomotiv sektörü 2023 yılında neredeyse %10 oranında bir büyüme kaydetti. Ancak 2024 yılına gelindiğinde, talepteki düşüşle birlikte yeni tescillerde yalnızca %1,7’lik mütevazı bir artış gözlemlendi. Düşük talebin sebepleri arasında, sıkılaşan kredi koşulları ve bu durumun yol açtığı yüksek kredi maliyetleri ön plana çıkıyor. Ayrıca, bazı otomobil üreticilerinin tüketici beklentilerini karşılamayan modeller sunmaları ve eski otomobil üreticilerinin 2023-2024 yılları arasında piyasaya sürecekleri yüzlerce yeni model de talep düşüşünü etkileyen faktörler arasında yer alıyor.
Küresel Büyüme Beklentileri
Raporda, küresel otomotiv sektörünün 2025 yılında %2 oranında büyümesi öngörülüyor. Bu büyümenin öncüsü olarak Çin’in %4, ABD’nin ise %2,5 oranında büyümesi bekleniyor. Avrupa’nın ise gümrük vergisi gerilimleri nedeniyle yalnızca %1,5’lik bir büyümeyle diğer ülkelerin gerisinde kalacağı ifade ediliyor.
Elektrikli Araçlarda Çin’in Liderliği
Allianz Trade’in raporu, elektrikli araç (EV) satışlarındaki %40’lık artış ve içten yanmalı motor (ICE) satışlarındaki %17’lik düşüş ile Çin’in bu alanda lider konumda olduğunu ortaya koyuyor. Avrupa’nın 2024 yılında elektrikli araç satışlarında daralma yaşayan tek büyük pazar olacağı da raporda vurgulanan bir diğer önemli nokta. Diğer taraftan, Avrupa otomobil pazarında 2024 yılı için en önemli başarının %20’nin üzerinde artış gösteren hibrit araç satışları olduğu ancak bu durumun Asyalı otomobil üreticilerine yarar sağladığı belirtiliyor. CO2 yönetmeliklerinin sıkılaşması ve otomobil üreticilerinin karbon ayak izlerini azaltma zorunluluğu dikkate alındığında, 2025 yılında Avrupa’da elektrikli araç segmentinin istikrarlı bir şekilde büyümesi gerektiği ifade ediliyor.
Avrupa Otomobil Endüstrisinin Karşılaştığı Üç Yapısal Engel
Raporda, Avrupa otomotiv endüstrisinin önünde üç temel engel bulunduğu belirtiliyor:
- İnovatif Dönüşüm Hamlesi: Otomobil üreticilerinin elektrikli araçlara yönelik kaçırdıkları inovatif dönüşüm hamlesini telafi etmeleri gerekliliği öne çıkıyor. Avrupalı otomobil üreticilerinin, başta araç içi dijital teknolojiler olmak üzere elektrikli teknolojilere geçişte geride kaldıkları vurgulanıyor.
- Yüksek Maliyetler: Avrupa otomobillerinin, fiyatları açısından çok pahalı olması ve inovasyon açısından rekabetin gerisinde kalması, bu engellerden biri olarak öne çıkıyor. Raporda, 2024 sonbaharındaki gümrük vergilerine göre Avrupa sedanları ve SUV’larının, Çinli modellere göre %15-30 daha pahalı olduğu belirtiliyor.
- Çin’e Bağımlılık: Çin’in akü pazarındaki güçlü hakimiyeti, Avrupa otomotiv endüstrisi için bir zayıf nokta oluşturuyor. Çinli markaların, daha uygun fiyatlı, güvenilir ve tam donanımlı elektrikli araçlarla Avrupa’daki pazar paylarını artırdığı ifade ediliyor. Almanya’nın 2019 yılında %25 olan pazar payının 2024’te %18’e gerilemesi de dikkat çekiyor.
CO2 Hedefleri ve Enerji Krizi
Raporda ayrıca, Avrupa Birliği’nin sektöre zarar verebilecek sıkı CO2 hedefleri uygulamak üzere olduğu ve bu durumun sektöre 10 milyar eurodan fazla ceza getirebileceği vurgulanıyor. Enerji krizi ile başa çıkılması gerektiği de belirtiliyor; zira benzinin litresi 1,5 euro iken elektrik fiyatlarının kWh başına 37 sentin üzerinde olması, elektrikli araçların şarj edilmesini ekonomik olmaktan çıkartıyor.